Balonun Kraliçesi (değildim tabiki) :D

Selamın aleyküm herkese diye başlasam olmaz demi yılsonu pardon yılbaşı balosu yazısına:))
Şu aralar hayat bana inanılmaz yoğun geçiyor,balo hangi ara oldu bitti bilmiyorum bile.İşyerimde eğitim öğretim dönemi,yoğun geçen bir haftanın sonunda mükemmel eğitmenlerimiz sayesinde beynimize kazınan dersler ve iyi notlarla geçtiğimiz derslerin gururunu yaşadık.Gerçekten başarmanın tadı bir başkaymış,bir işi,bir dersi,kazanılmış bir kalp,kazanılmış bir gönül,geçilmiş bir sınıf,başarıyla tamamlanmış bir uçuş o kadar iyi hissettiriyor ki insana kendini,İşte yaptım,başardım diye insanın içinden geçirdiği o duygu içinden geçirdiğin bi tebessüm,hayata daha da sıkı sarılmasını sağlıyor insanın,Yorgunluğuma değdi diyorsun,ezberlemedim öğrendim diyorsun,ezbere yapılan şey gerçekten unutuluyor zaten,anladığında o zaman beyninden çıkması imkansız oluyor hafızanı kaybetmediğin sürece:) Tabi bunun yanında birde mütevazi olmak çok önemli,bilmiş insanlardan hep nefret etmişimdir,insan dediğin zaten kendi başarılarıyla övünmez,insanlar övdüğü zamanda evet yaaa öyleyim  demi bende zaten öyle düşünüyordum kendimle ilgili demez tebessüm eder hı hı evet evet tabi çok saolun çok naziksiniz der.Mesela ben ne kadar mükemmelim hiç söylüyormuyum size ben mikkemmeeel biriyim ya çok şanslısınız benim gibi bi arkadaşınız olduğu için diye size.yok dermiyim hiç manyak mıyım ben :))) ahahah ay çok güldüm kendime.O değilde ablam beni hep kendimi beğenmiş zanneder halbuki hiç öyle değilimdir,komplekslide değilimdir ama kendimi beğenmiş hiç değilimdir.Hatta kendimde dahil sarışınları sevmem:)) Madonna,,Marlyn Monroe'yu bile sevmem ,böylemi yazılıyordu adı.Kadın dediğin kızıl olacak hacıııı diyip burda Ferideciğime bi gönderme yapıyım:) birde halimeye,birde onun ikizine,birde feridenin kızkardeşine ay bide benim minik gelin miraya(feridenin kızıl elmas kızı:) bide halimenin oğlu ömer yağız ay bayılıyorum kızıllara yaa ışıl ışıl parlıyorlar turuncu turuncu:)

Ay balodan nerelere gelmişim,hatta derslerin bile üstünden geçmişim,ders demişken balo oldu bitti biz hala eğitim hala sınavlardayız.Dua edin bakim çıbıkkk inşallah geçerim.Şimdi gelelim baloyaaa anacım 2 senedir gece dışarı çıkmadığım için midir nedendir hayatımda ilk kez bir gece dışarı çıkarken bu kadar heycanlandım görende beni kraliyet sarayında baloya davetli sanır.Böyyyle kırmızı halılarda karşılanıcaz,valsler yapılcak,danslar edilcek,balonun prensi gelip beni bulucak  gece 00:00 da kaçarak giderken ayakkabım ayağımdan çıkacak ve prens onu bulup ayağımı arıycak bütün ülkede,muhtemelen 42 numara ayak sadece bende olduğu için,beni hemen bulucak ve happly ever after.Lannn bu bildiğin iş yemeğiydi:))) Bi kere üstüme göre elbise bulamadım,aslında elbisem var diye aramadım bile,son anda evde bulunan yıl 1800 lerden kalma elbisemi bi giyeyim dedim,ohh my god o ne, popo bi taraftan çıkmış göbek desen yarım dünya yemiş gibi pırtlamış,kollar horoz kanadı gibi kabarmış,ne o göya güzel poz veriyorum çok harika oldum sanıyorum ben kendimi,o halimi fotograflarda gördükten sonra azalarak bitmek istedim o derece.hemen derhal aklımdan da telefonumdan da sildim o fotoğrafları.Hemmenn gece bi sürü kardeşi olan ve hepsi evlenen ve onların düğünlerinde çeşit çeşit gece kıyafeti giymiş olan çocukluk arkadaşımı aradım ve bi solukta yarın gelip senin bana olan bi elbieni alıp baloya gidiyorum akşam dedim saolsun tabi gel dedi.Ertesi gün çılgınlar gibi ona koştum sabahın köründe,sonra antalyanın bi uçundan elbiseyi alıp ,42 numara ayaklarıma 41 numara ayakkabı bulmak için diyar diyar dolaştım (41 alcamki ayaklarım küçük görünsün:) neyse sonunda daykmın amcada buldum ayakkabıları,ordan kuaföre gittim saç baş makyaj full hazırlık derken ablamın düğününde bile bu kadar makyaj yaptırmamıştın sen yorumuyla artık halimi siz düşünün gecelere akmaya hazırdım.Dönem arrkadaşım yani tertip saolsun bizi toplaya toplaya gittik baloya (5 kızdık) Otele geldik balo salonuna iniyoruz aşağıya,bütüüüüün otelin misafirleri ,basın merdivenlere dizilmiş fotoğrafımızı çekiyorlar,en önde ben merdivenleri iniyoruz,gayet havalıyız, takuduk tukuduk at gibi.İndik bi baktım lannn hepsi benden güzelya:) ammaaan bee hayalimde en güzel ben olcaktım ama yaaaa:) neyse bu seferlik öyle olsun hadi dedim:P Sonra yerimizi bulduk geçtik falan derken o kadar eğlendikki,kızlarla kakara kikiri yapmaktan yerlere yattık.Bol bol dans ettik,falan derken...Gece bitti..


    Güzel değiliz de ne:)


Öyle yorulmuşum ki nasıl uyuduysam annem bütün apartmanı kapı gümbürtüsüyle uyandırmış,beni uyandıramamış.Sonra gece uyandım bi baktım kolumun altında bir melek uyuyor.Gece güzeldi belki ama bu anın güzelliğini hiçbirşeye değişmem..

Bi baksana bişi sorcam:)

Herkese iyi akşamlaaar diye başlarmışım,sanki haber sunuyorum,Sporumu yaptım,dizimi izledim keyfime baktım ee tabi spor yaparken beynime kan gitmeye başladı,hatta dur dedim sporumu yapmış,hazır ısınmışken bi ebru şallı plates videosu açıyımda plates yapıyım dedim anam o neee behhh ben boşuna yaşamışım bunca zaman,ne manyak bi spor o öyle,şu an göbeğimi neyim hiçbir yerimi hissetmiyorum ,eridi sanırım diyeti bırakabilirim olleeeyy :P  (bu arada normalde neyim demem gırgır olsun diye şeyttim),kafamda haliyle çalışmaya başladı spor yapıp beynime kan gidince bende dedimki hazır beynim çalışmaya başlamışken karalıyım bi iki satır okumalık:) Ay umarım bu blog böyle diyetten pilatesden devam etmez ciyaaak,hayır hayır blogumun seyri bu olmamalı,değiştir kızım değiştir,beynim git git başka yerlerde dolaş başka konular ara bul...yok anam yok bu seferde aklıma bizim ilk yardım dersindeki hoca geliyor,hoca diyorumda adamlar ilk yardım uzmanı ve eğitmenler aynı zamanda,bilirkişiler yani onlar ne derse o,yıllardır  deli dana gibi su içerim bende bugün hocaya bu derece su içmemin sağlığımız için iyi olup olmadığını sordum,çünkü son zamanlarda böbreklerimin ağrımaya başladığını fark etmiştim,meğer o kadar yoruyormuşumki böbreklerimin ağrıması çok normalmiş,yani aslında anormalmiş o kadar içmemek lazımmış.3lt falan kesin içiyordum günde ama 2 gündür kendimi içiyim diye zorlamıyorum,Neymiş herşeyin fazlası zararmış.Öyle işte paylaşıyım dedim,hani sizde su ile aşk yaşıyorsanız biraz ara verseniz aşkınıza fena olmaz:)

Bu arada başka bi konuya atlıycam balo zamanı yaklaşyor 3 buçuk 3 buçukum,zaman yaklaştıkça sanırım gitmekten vazgeçcem.Üşeniyorum arkadaş:D Daha önce dediğim gibi,Bide her ne kadar gündüzleri ordan oraya kanguru gibi gezip dursamda akşamları hanım teyze gibi evde takılmayı keyif yapmayı pek bi seviyorum,zaman daraldıkça bööööyle bi miskinlik çöküyor üstüme.Hayret ediyorum arkadaş bebeği evde birileriyle bırakıp tin tin gece gezmelerine giden insanlara.Valla ben iki senedir nerdeyse akşam ev gezmesine bile gitmiyorum hamzanın uyku düzeni bozulmasın diye,çünkü evden başka biryerde uyumuyor.He yargılamıyorum kimseyi kesinlikle hatta akşam ara ara çıkıp biryerlere gitmek iyi geliyor mu? Kendilerini nasıl hissediyorlar yazarlarsa pek bi sevinirim.

Bu arada hey gidi günler hey bu evden çıkmayan ben miyim be:) 

Hadi birincisi beni gaza getirin balo konusunda,yoksa totomu kaldıramıycam :)) ikincisi bebeleri akşam bırakıp gezmeye 

Kendime not:Lan amma maymun iştahlısın ha:S 

Çek Gözlerini Bedenimden

Günlerdir diyet yapıyorum,spor yapıyorum,hayatımın ilk ciddi diyeti diyebilirim.Yemek yiyorum ama aaaz anacım çok az.Vereceğim bu kilocukları,aslında çok fazlam olduğunu sanmıyorum,eminim sizde sanmıyorsunuzdur. Lakin insanların ,herkesin bedenine burunlarını sokmaları yüzünden,psikolojim bozuldu,diyetteyim ama hala şişman olmadığımdan,diyete ihtiyacım olmadığından da eminim. Normalde insanların bedenimle ilgili düşüncelerini önemsemem,insanlarda benim bedenimi önemsemeseler çok sevineceğim ama nerdeee birşey kırk kez söyleniyorsa her selam verişte konu hooop kilolara geliyorsa artık insanın psikolojiside bozulur haliyle.Hayır illaki kilo almışsın diyorlar ,almadım 1 yıldır 60 kiloyum tamam 60-62 arası gidip geliyor olabilirim ama bu sürekli aldığım anlamına gelmezzz. Fakat nedense kilom insanları benden daha fazla endişelendiriyor. Ayyy canıım çok kilo almışsın yok şuran çıkmış,yok buran böyle.Beden benim bedenim söz hakkıda bende olmalı.Ben karışıyormuyum sizin cılızlıklarınıza,kırışıklıklarınıza,kocaman göbeğinize ha söyleyin.Tam tersi kilo almışım diyene yok canım aynısın,hiç şişman görmesem,gayet iyisin bence,kadın dediğinde popo olacak yavrum diyorum.O gene istiyorsa kendini kilolu görüp rejime başlasın ama benim yüzümden yapmasın bunu.Psikolojisini bozan ,kendini pislik gibi hissettiren ben olmayayım.Heh anladınız mı şimdi bana kendimi böyle hissettiroyorsunuz.Ben aileme de arkadaşlarıma da etrafımdaki insanlara da çok değer veririm ve asla sözlerim yüzünden kırılmalarını istemem,kalp kırmaktan gerçekten çok korkarım.

Demem o ki çekin gözlerinizi göbeğimden,popomdan sırf bu yönde psikolojik baskı altında hissettiğim için, kendimi kilolu orası burası çıkmış hissediyorum,1 haftadır diyetteyim ve insanlar ayyyy kızımmm artık kilo verme çok zayıflamışsın erimişsin sakın artık kilo verme diyene kadarda rejime devam edeceğim.

Ama lütfen kızlar lütfen sizi ilgilendirmesin milletin orası burası aynayı alın karşınıza kendinizle ilgilenin ,önce kendinizi affedin,kendinizle barışınki diğer insanlarıda güzel görebilesiniz.

Mutfağımdaki Ceset

Aslında ne yazsam ne yazsam diye düşünmeme hiç gerek yokmuş,hayatın kendisi malzemeymiş yeterki o küçük anekdotları değerlendirmeyi bilelim:)

Günlerdir evimde mutfağımda bir koku var daha doğrusu ben ısrarla kokunun benim mutfağımdan geldiğini reddediyorum,tabiki karşı komşumu suçluyorum,kesin ordan geliyordur,o kadını duydum ben çok pismiş,evini hiç temizlemiyormuş,apartman temizlikçisi bile ondan su almak istemiyor o kadar tiksinç hatta kuskunçmuş diyiiiip bütün suçu attım karşı komşuya.Öff diyorum birde ne pis insanlar var.Hayır sanırsınki adam öldürüp benim mutfağıma gömmüşler.Öyle bir koku ki tezgaha yanaşıyorum koku var dolapların içini kokuyorum koku yok,buzdolabını açıyorum koku yok ama buzdolabının önünde dursam kokuyor gibide ,koku bir var gibi bir yok gibi anlamadım ben bu işten birşey acaba beynimin daha doğrusu burnumun yanılsaması mı yoksa annemin deyimiyle benim popom mu kokuyor anlamadım:) Ta ki annem dün akşam kahve içmeye geldiğinde off bu evde kötü birşey kokuyor diyene kadar emin olamadım.Sonra ha yok ya karşı komşuda geliyor o koku dedim.Annemde yuh artık ta ordan buraya,Yok yok çok pismiş o kadın ben duydum dedim:S O da yemedi tabi bu söylediklerimi. 

Sabah kalktım belki koku gitmiştir diye yok anacım yok koku aynen olduğu gibi mutfağın bilinmeyen bölgelerinde gezinip duru:) Hemen lavanta kaynattım kokuyu gidersin diye patatesliğimi boşalttım mandalina sepetini boşalttım belki çürümüş birşeyler vardırda o koku yapıyordur diye yok yok yok çıldırcam.Artık cidden bir yerlerde fare öldü diye düşünmeye başlamıştım ki annem geldi öf leş leş kokuyor hala buralar dedi sonra ayyy dur dur bizimde bir kere öyle olmuştu da buz dolabının arkasındaki hazneden geldğini fark etmiştik dedi.Buz dolabının arkasını bir çevirdik baktık ki harbiden ceset orda. Öyyyle bir koku oy oy nasıl temizledim orayı bilmiyorum o ara bilincimi kaybetmişim:S Sirkelerle karbonatlarla sildik hala gir mutfağa kokuyor.Bu soğukta kapı pencere açık yamulcam felç geçircem tamam tamam abartmıyım o kadar soğuk değil. O değilde asıl biz o leş kokusunun üstüne nasıl oturup bir güzel kabak tatlısı yedik bilmiyorum.Başkası olsa aylarca ağzına birşey koyamazdı kesin.Hani koku o dereceydi yani:S

Bloğum Gelmiş:)

Lan dur bi gidiyim ben bi blog yazıyım diyip bilgisayarın başına bi ben mi oturuyorum acaba.Resmen blogum gelmiş,klavye beni çağırıyor.Gene hangi konuda yazacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Tabiki bodoslama dalış yapacağım. Aslında öyle saçma zamanlarda süper şeyler yazmak geliyor ki içimden ama tam o sırada ya uçuşun ortasındayım,ya çöpleri topluyorum ya,servis hazırlığındayım falan gelde yaz yazabilirsen.Ya bir saniye ben bi koşu blog yazıp servise öyle çıksam hatta siz başlayın ben arkadan yetişirim desem mesela :)

Bu aralar beynim çok fazla çalışıyor,çok fazla üretiyor,maşallah diyimde 4,5 saatlik uykularla 24 saatlik uykusuzluklarla neler neler yapıyorum kendime şaşırıyorum.Eskiden hiç dayanamazdım uykusuzluğa şimdi nasıl dayanıyorum hayret hele bir de bebe var artık.Saat olmuş 01:30 sabah 7 iştimasına kalkacağımı farz edersek az uyumuş olacağım.Eskiden olsa panik yapardım eyvahlar olsun uykusuzluktan ölcem sabah,ayakta sallanıcam,ay ben dayanamam kii diyip parende ata ata yatağa zıplardım şimdi amaaan nasıl olsa 4.5 saat uyusam yetiyor deyip keyfime bakmaya devam ediyorum.İnsanın kendini tanımasıda çok güzel bir duyguymuş şimdi hatta tam şuan fark ettim. 

Algılarım iyice açılmış sanki.Aslında itiraf etmek gerekirse ben bunu sigarayı bırakmama bağlıyorum.Eskiden üstümde bi uyuşukluk hissederdim,Günün ilk sigarasını yakana kadar herşey yolunda,yaktıktan sonra böyle kollarımdan bütün vücuduma yayılan bir uyuşukluk,böyle bi hiç birşey yapmak istememe duygusu,kahve içiyim,sigara içiyim,sigara içiyim kave içiyim isteği.Beynim zaten sigaranın ayrılmaz bi parçası olmuş,herşey ona çıkıyor.Şimdi şimdi fark ediyorum sigaranın ne kadar çok vaktimi aldığını,tam iş yapıcam dur ben bi sigara molası veriyim,lan dur bi başla işe,yok yoook önce içiyim bi keyif yapıyım,halbuki 5 dakka önce içmişim,keyfimi yapmışım.

Sizde de oluyormu bilmiyorum ama ben sigara içerken hep kendimi ezik hissederdim,içmeyenleri hep kıskanırdım böyyyyle onlar mis kokuyor ben leş kokuyorum,benim elimde anlamsız,amaçsız küle dönen pis kokulu birşey,onların eli mis gibi krem kokuyor,onların dişleri beyaz benimki olmuş katran sarısı,gözümün feri kaçmış,ten rengim sapsarı(ki ben kendimi yıllardır sarı tenli sanıyordum) meğer ben beyaz tenliymişim hay allah neyse ki 60 ımda öğrenmedim.Gözlerimin rengini gri yeşil sanırdım meğer turkuazmış. Kendimi hep unutkan, hiçbirşey üretemeyen,kalem tutamaz,hayal kuramaz biri sanırdım meğerse sigara beyin hücrelerini öldürüyormuş,beynimde ölcek hücre bile kalmamış benim,o kdar söylüyorum.Yıllarca twittera atacak twit bulamadığımdan ordan burdan retwitlerle yaşadım,bende sanıyorum ki herkes zeki bir ben aptalımYok arkadaş yoook sigara adamı hücrelerine kadar öldürüyormuş gerçekten. Hayatım boyunca kendim için yaptığım en güzel yatırım oldu sigarayı bırakmak. Beynimden sigara ve kahvenin bağlantısını kilitlediğimden beri içmiyorum sigara.O gün den bu yana 9 ay oldu.Nasıl o bağlantıyı kestiğimi sorarsanız ben hep kahve-sigara ikilisini beynimde bağdaştırıp keyif aldığını sanan birisiydim,Tiryakilikten içtiğimi fak ettiren ''bırakmak istiyorum'' filmini izleyip,bağımlılığı kabul etmiyorum nikotin bağımlısı değilim ben diyip  o an bıraktım.

O gün bugündür;

• Çizgilerim %90 azaldı.Cildim pürüzsüzleşti (arada yoklayan bir iki sivilce hariç) Makyajsız dolaşabiliyorum artık.
• Güzelleştikçe özgüvenim yerine geldi,Kendimi sevmeye başladım.
• Leş gibi kokmuyorum.
• Beynimi tekrar kullanmaya başladım,halbuki kendimi salak sanıyordum:)
• Zekamı keşfettim,cin gibiymişim meğer
• Unutkan olmadığımı fark ettim
• Eskiden asla hayal kuramazdım,şimdi hayalperestlikte sınır tanımıyorum:)
• Para biriktirebiliyorum.
• Herşeye fazlasıyla zaman buluyorum. 
• En önemlisi çocuğu sigara yüzünden ihmal etmiyorum. 

Bu arada sigarayı bırakırsam kilo alırım olayı tamamen hurafe,bu bahanenin arkasına sığınmayalım lütfen.Kabul edin bağımlısınız.Hadi bakalım buda kapak olsun:)

Sindirella Olacağım

Bugün aldığım bir mailde bu ayın sonunda şirketin yeni yıl balosu olduğunu öğrendim. Aslında genelde böyle organizasyonlara katılmayı pek düşünmem,Yok ne giyeceğim,saçımı nasıl yapacağım,ya çok vasat olursam,ya çok rüküş olursam,peki ya herkes benden güzel olursa,tuvalet mi giysem,döpyes mi giysem,elbisemi giysem ,uzun mu giysem,kısa mı giysem,e renk giysem derken derken bunca şeyi düşünmektense gitmemek en iyisi der çıkarım işin içinden. Eee tabi şimdi birde bebiş var onu yalnız bırakıp böyle bir yıl sonu eğlencesine gitme düşünceside pek hoşuma gitmedi ilk başta sonra hayatımda hiç baloya gitmediğimi fark ettim.Bir an hayaller dünyasına daldım.Sanki kül kedisiyim,çalışıp didiniyorum,saçımı süpürge ediyorum,sonra duyuyorum ki çok güzel bir balo düzenleniyor ama giyecek birşeyim yok:S gerçektende yok ve hayal bitti bile ciyak. Şaka bir tarafa bu balo düşüncesi bana heyecan verdi ömrümde ilk kez katılacağım bir davet olacak .Kendimi gerçektende külkedisi gibi hissediyorum şuan ve gece saat tam 00:00 da baloyı terk edeceğim ayakkabım saçım ,başım kıyafetim,herşeyim külkedisini andırmalı,bal kabağı mevsimindeyiz arabamda bal kabağından olsun bari. Tamam tamam hayallere fazla daldım. Acaba alel acele davetten çıkarken ayakkabım merdivenlere takılırmı onu birprens bulur diyar diyar dolaşır benim ayağımı bulurmu,muhtemelen bulur  42 numara ayak benden başka kimsede yoktur. hehe tabi hepsi şaka ama eminim hoş bir gece olacak.Acaba saçımı nasıl yapsam,balodan önce belime kadar kaynakmı yaptırsam ,sarıyamı boyatsam,külkedisinin sarıydı,yoksa rapunzel gibi yerlere kadar değsemi yok yok bir masalda sabit kalıyım en iyisi ben.Makyajım nasıl olsa şu barbie bebek makyajından mı yaptırsam,o makyajda benim gözlerimi pörtlek gibi gösteriyor,zaten gözlerim iri.En iyisi makyajımı ben yapayım,yok yok risk alıyım kuaförüme yaptırıyım. Elbiseyi nerden alcam,nerde bulunurki böyle şeyler.Ne giyeceğim,ya keşke eski kabarık etekli zamanlarda yaşasaydık böylece gerçekten sindirella olabilirdim.Keşke saçlarım uzun olsa,aynı şeylerimi yazıp duruyorum ben:/ Neyse Allahtan okuyan yok da kendi kendime konuşuyorum şurda.Yaaa bi dakka ya o gün uçuşum olursa, olamaz bütün sindirellacılık hayallerim suya düşecek.En iyisi ben şimdiden işimi sağlama alayım. Kafaya koydum sindirella olacağım.Peri kızları gibi,kabarık kabarık etekli,uzun uzun saçlı ahhh...ahhh... Hayal kurmak da güzel be dostum..