Arkadaşlık Üzerine Anekdotlar

Günledir beynimde aynı düşünceler,arkadşlık nedir,malesef son zamanlarda yaşadığım şeyler arkadaşlık kavramını sorgulatır oldu bana,Arkadaşlık nedir sizce, sadece oturup lak lak yaptıgımız,birlikte hoşça vakit geçirdiğimiz,sinemaya gittiğimiz ,gezdiğimiz tozdugumuz,evine gidip çayını, kahvesini içtiğimiz ama bir hata yaptıgında bir anda silip atacak kadar birden bire karşımızdakini hiç yerine koydugumuz basit bir kavrammıdır?? Bilmiyorum ben ailemden böyle görmedim,Herkesin bir yetiştirilme tarzı vardır,ben insanlara değer vermeyi öğendim,haksızlıga boyun eğmemeyi öğrendim,arkadaşlığın değerli oldugunu öğrendim,Bundan 11 yıl önce ingilterede otobüs duragında tanıştığım fırlama arkadaşım yaseminin bir gülümsemesinin bizi bunca yıldır hala arkadaş yapabildiğini gördüm, o gün bugündür hala arkadaşımdır,ben iki sohbetin bir gülümsemenin insanı bazen ne kadar mutlu edebildiğini yıllara dayanan bir arkadaşlık doğurabileceğini öğrendim,hatta o kadar ki ben istanbula ilk yerleştiğimde annesinin evinde yaşadım aylarca,hakkını asla ödeyemem fatma teyzemin.Yeni tanışmış bile olsam karşılıklı içilen bir kahvenin hatrı çok büyüktür bende,arkadaş silmek yoktur nerdeyse benim kitabımda. Yapılan şey bazen çok ağırda olsa affetmeyi öğrendim ben,hatta öyleki bundan 7 yıl önce tanıştığım ve 3 yıl kadar birlikte yaşadığım ev arkadaşım ayça ile agır bir tartışmamız sonrası(ilk tartışmamızdı) 2 gün içerisinde evin bana ait kısmını boşaltıp antalyaya yerleştim,1 yıl hiç görüşmedik ama hep aklımdaydı,bişeyler hep dürtüyordu ara ara diye üstelik tartıştıgımız konuda sonuna kadar haklı olmama ragmen.En sonunda aradım,iyiki de aradım cünkü onu tamamen silmem demek onca birlikte geçirdiğimiz yıla nankörlük etmek demektir ve ben hayatta nankör olmamayı öğrendim.Hatalar insanlar içindir,affetmeyi öğrendim.. Bundan 1 yıl önce gene agır mevzular konusunda tartıştık ve gene küstük,hala gizli gizli bakarım profillerine,bu sefer o arasın tribindeyim yoksa çoktan arardım,bilmiyorum ig hesabımı biliyormu,blogumu okuyormu,fotograflarıma o da gizli gizli bakıyormu ama bir telefon etse siler geçerim bütün küskünlükleri,Çünkü arkadaşlık demek hataları görmezden gelebilmek demek benim için,unutabilmek demek yapılanları, Çünkü bende çok ayrıdır yapılan iki sohbetin yeri. Ama eğer karşımdaki insanın samimiyetinden şüphe etmeye başlamışsam,acaba bana damı böyle yapar demeye başlamışsam, artık o kişiyi düşündüğümde güvensizlik duyuyorsam işte o zama araya dagları koyarım uçurumlarla ayırırım yollarımızı. Arkadaşlık salt güven üzerine kurulur çünkü.

Sizde nasıl bilmiyorum ama arkadaşlığın  anlamı benim için çok derin..Yenilen tek bir lokmayı bile unutmam ben..

BU HOOP NERDEN BULAŞMIŞ DİLİMA NAN?

Bana haram geceler:)

Heh heyttt bugün blogun başına erken oturdum kimse uyumadan yetiştireceğim yazıyı:D Okumak zorundasınız yani hepiniz ona göre istatisliklerden takip ediyoruım;) he yorumda bırakırsanız tadından yinmez.

Hemen konuya dalmak istiyorum 3 gün önce çok yakın, çok sevdiğim bir arkadaşımın doğum günü vardı,kızkıza ocak başı muhabbeti yapacaktık 7-8 kız ahh ulen ahhh.Nasılda heveslendim nassıılll da süslendim,nasılda özendim anlatamam,birazdan fotoğraf koyacağım anlarsınız o zaman. Güzelce özene bezene hazırlandım ışıl ışıl doğum günüsü kutlama kıyafetlerimide giydim, Sonra hoop şirketten gene çok sevdiğim bir arkadaşımla buluştuk, fatmayla buluşup kızkıza kaynatalım dedikönce,Markantalyanın orda buluştuk madoya gittik bi güzel yemek öncesi tatlımızı yedik kahvemizi içtik o arada sohbetin dibini bulduk derken ablam whatsappdan kızıııım sen nerdesin çocugu bırakıp gitmişsin çocuk huzursuz,huysuz dedi,foto gönder dedim,baktım yavyusu ağlıyor,yürek dayanırmı ah ulan abla dedim ve arkadaşıma sen burda 5 dakka bekle ben evden amaneti alıp geliyorum dedim ve hoop taksiye atladığım gibi 5 dakkada evdeydim,taksiyi beklettim 5 dakkada madoya dönmüştük bile.Derken bakıyorum hamzada bi tuhaflık var böyle oturmuş teyzenin kucağına bi uslu bi uslu,belliki kara kara düşünüyor.Derken Serayım geldi bizi almaya tam madodan çıktık derken buram buram burnuma bok kokuları gelmeye başladı,bildiğin ishal kokusu,bi baktım dışına kadar taşmış ciyaaaak.Arabaya bindiğimiz gibi beni en yakın taksi durağına bırakın kuzum siz beni,biz mecbur eve geri dönüyoruz oğlan ishal olmuş dedim.Ya kızım yıkarız birşey olmaz dedi arkadaşım ama ben akıllısı nasıl olsa hep taşıyıp hamallık yapıyorum halbuki hiç lazım olmuyor yedek kıyafet diye bu sefer hiç kıyafet almadım yanıma ve tabiki lazım olacağı tuttu.Arabaya binerken kızların birine oğlanı bi tutarmısın diye vermiştim kızın gömleğine bile geçmiş kokarcanın kakası:S ve tabiki eve hemen dönemedik çünkü mevlana kapanmıştı bilmem nerden girdik bilmem nereye çıkıyorduk ki hamza hooooorrrççç diye üstüme ne var ne yok kustu allahtan bana doğru dönük oturuyordu ve kimse kazaya kurban gitmedi ama ben donuma kadar kusmuk oldum,yeni aldığım ışıltılı cicilerim kirlendi arabanın koltukarını tahmin edemezsiniz böyle yamış yamış oldu :) hemen durdurttuk tabi arabayı kızlar oğlanı oyalarken ben arabayı ve üstümü sildim,oğlanın üstünü sildim sonra elleri mahkum bizi eve geri götürdüler. Eve gelir gelmez annemlerin kapıyı çaldım canhıraş olanları anlatmak için.Üstme kustu ishal oldu deyince annem,aaa ben ona yumurtalı patates yedirmiştim dedi. Ulan bu ne biçim sabotaj laynnn,muhtemelen annem bana suikast düzenledi çıkmıyım diye yoksa insan niye yumurta alerjisi olan bebege yumurtalı bişey yedirsin demii :)

Neysee direk kendimizi banyoya attık yıkandık paklandık,üstüne pizza söyledik yedikde yedik ,o kadar yemek yemeğe enerjimizi tekrar topladık, kaka yapa yapa bağırsagımız da temizlendi ve gecenin bi körü deli dana gibi döne döne yorgun düşüp uyuyakaldı yumoş. Ben mi naptım,yattım yavyusumun koynuna onu koklaya koklaya uyudum.oyyy en büyük mutluluk o be.


Ne idim:)                                                                      Ne oldum:)